Yaoi RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yaoi RPG

Shounen Ai ve Yaoi....
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Doktor Adrian'ın Odası

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Adrian Thomas
Doktor
Doktor
Adrian Thomas


Erkek Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 39
İş/Hobiler : Kahve olsun yeter.
Lakap : Dok. Bir kahve alır mısın?
Nereden : Hastaneden

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyPaz Kas. 21, 2010 7:55 pm

Yavaşça odamdan içeri girdim. Bu gün gazetenin birinden geleceklerdi. Üzerimdeki kıyafetleri çekiştirdim. Zaten hastanede kötü bir ünüm vardı. Bir de bunun dışarıdakiler tarafından da bilinmesini istemezdim. Etrafa baktım. Sonra da masamın başına geçtim. Cama sırtımı vermiş bir şekilde otururken kitaplığıma baktım uzaktan. Ardından bakışlarımı önümde duran çalışmalarıma çevirdim. Kahvemden bir yudum alıp, işlerime gömüldüm. Üzerinde çalıştığım iş gizliydi. Hastanenin müdürü bile bilmiyordu –ki bilirse kesin işimden olurdum- elimdeki kâğıtlar çekmecelerden ortadakine koydum ve kilitledim. Zaten yedeklerini almıştım yine de erkeklerin de hamile kalabilmesini gerçekleştirme üzerine olan çalışmam yaptığım son iş olabilirdi. Bunun olmasına izin vermezsim. Lakin çok ilerleme kaydetmiştim. Bu yüzden vazgeçemiyordum. Birkaç deneme yapabilsem tamamen çözebilecektim işi. Erkeklerde hormon değişikliğine yol açan bir ilaç ve…
Elimle saçlarımı karıştırdım. Denek bulamazsam bu iş yatardı. Bir an için –çok kısa bir an- bunu kendi üzerimde denemeyi düşündüm. Ama o zaman da “baba” rolünü üstlenecek kişiyi nasıl bulacaktım. Çift olarak yaşamaları deneyi daha güzel –mükemmel- hale getirirdi. Kahvemden bir yudum daha aldım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyPtsi Kas. 22, 2010 4:59 pm

Hava ne kadar da sıcaktı benim için. Aslında hep Japonya’da yaşamış olmama rağmen pek fazla üşümezdim, kışa doğru yaklaştığımızı belirten, yolu yapraklarını döken ağaçlar nedeniyle kahverengine boyayan güz mevsiminde. İnsanlar ise atkılarını sarınıp çıkarlardı dışarıya hayret. Üzerimdeki tek ekstra giysi ince bir yelekti ve not defteri, fotoğraf makinem, ses kayıt cihazım gibi aletlerimi taşımama yardım eden sırt çantamdı. Bunun dışında ise gayet günlük bir tişört ve kumaş pantolonlarımdan giymiştim, her zaman rahat edeceğim biçimde. Sonuçta işim için, masa başından oturmaktansa, gün boyu dışarılarda koşturmayı yeğlerdim. Bir gazete için çalışıyordum ve orada yazardım. Kendi köşem yoktu ancak genel günlük haberleri ve yerel haberleri toplamakla görevliydim. Fotoğraf bana ait olmasa bile hobi derecesinde seviyordum onu. Bu konuda yazma kadar usta değildim maalesef, yine de önceden bir iki çektiğim haber fotoğrafı gazetede yayınlanmıştı. İşimi gerçekten seviyordum çünkü birilerinin yazdığım yazıları okuyarak etrafından haberdar olması hoşum gidiyordu. Her zaman daha da fazla iyi, kaliteli haber bulmaya çalışırdım, her ne kadar yazılarım önemli haber niteliği taşımasa dahi yeni bir şeyler oldu mu bunu kaçırmak istemezdim. En sevdiğim ise, röportaj yahut söyleşisi tarzında olanlardı. Bu işte şanslı sayılabilirdim.

İşte bugün üzerimde diğerlerince ince sayılabilecek giysilerle hastanenin kapısında bekleme sebebimde buydu. Bir doktor ile röportaj yapacaktım. Yavaşça içeri girdim, içerisi sandığımdan daha fazla kalabalıktı. İnsanlar bir o yana bir bu yana koşuşturuyorlardı, eh ne de olsa burası bir hasta yeriydi ve doktorlar onları iyileştirmek için çabalıyorlardı. Meslekleri gerçektende ne kadar iyi bir meslekti, karşılık beklemeden insanların hayatlarını kurtarıyorlardı adeta. Gözüme henüz genç, stajyerlik aşamasındaki doktorlar takıldı, mavi giyinmişlerdi diğerlerinin aksine. Bir tane erkek doktorun etrafında koşuşturup görev almaya çalışıyorlardı. Burada yaşam gerçekten eğlenceli olmalıydı tabii ki bir o kadar ürkütücü. Tonlarca hasta ve yaralı insan. Hastaneler sanki dünyadan ayrı ortamlardı. Çok oylanmak istemememden dolayı gördüğüm birkaç kişiyi çevirip ‘Doktor Thomas’ in nerede olduğunu sordum. Pek dönüp bakan olmadığı gibi çoğu da beni görmezden geldi. Neyse ki ben kolay pes edebilecek biri değilim. Hastanenin yarısını gezdikten sonra bu ismi içeren bir levha asili olan o kapıyı bulmayı başardım. Sanırım verilen saatten biraz geç kalmıştım. Beni içeri alır mıydı? Bekli kızardı. Belki de çoktan odasını terk etmiş ve hastaları ile uğraşıyordu. Adi Thomas’ti değil mi? Yani Japon değil miydi? Umarım Japonca biliyordur ve bunun gibi birçok beni korkutan düşünceler arasında zor haki yutkunarak ve hemen ardından derin bir nefes alarak eski hastane kapısını çaldım. Tüm bu gürültü ile beni kapının arkasından duyabilmesi için biraz sesimi yükseltim.

“Merhaba efendim, ben Nakamura Akita, Tokyo Gazetesi’nden geliyorum, röportaj için buradayım.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrian Thomas
Doktor
Doktor
Adrian Thomas


Erkek Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 39
İş/Hobiler : Kahve olsun yeter.
Lakap : Dok. Bir kahve alır mısın?
Nereden : Hastaneden

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyPtsi Kas. 22, 2010 5:18 pm

“Merhaba efendim, ben Nakamura Akita, Tokyo Gazetesi’nden geliyorum, röportaj için buradayım.”

Bu sesle irkildim. Anlaşılan gazeteci kız gelmişti. Gömleğimin yakasını düzeltip yüksek sesle:

“Girin.”

Bir yandan da gözüm saate takıldı. Ne kadar zamandır düşüncelere dalmış oturuyordum acaba? Aynı anda kafamda ışık çaktı. Gecikmişti. “Gecikmek kötü bir şeydir.” Diye düşünürken içeri gireni gördüğümde epey şaşırdım. “Akita erkek miydi?” kaşlarımı çatmamaya çalıştım. “Belki de Japon isimlerine daha çok dikkat etmeliyim.” Sonra da içeri giren genç –sahi kaç yaşındaydı bu- adama baktım. Çok tatlı bir yüzü vardı. “Acaba?” diye düşündüm içimden yükselen heyecanla. Sonra birden söndü o heyecan. Ne yapacaktım ki? Hamile kalıp kalmak istemediğini mi soracaktım? Elimle saçlarımı karıştırdım ve içeri giren bu sevimli –nasıl bir sıfat vereceğimi bilemedim- gence baktım. Hafifçe gülümsedim ve ayağa kalktım.

“Merhaba, Ben Doktor Adrian Thomas.” Dedim sakin bir sesle.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptySalı Kas. 23, 2010 4:51 pm

Kapıyı açıp yavaşça içeri girdim. Odası pek de kalabalık sayılmazdı. Yanda bir kanepe vardı, hemen kapının karşısında ise oturmakta olduğu çalışma masası ve klasik bir biçimde masanın önüne ziyaretçiler için konulmuş olan iki adet koltuk. İki duvar tamamıyla dolayla kaplıydı, birçoğu çekmeceli olmasıyla beraber, taşacak kadar evrak sığdırılmıştı. Endişeli görünmeye çalıştım çünkü beni süzmeye başladığının farkındaydım. Her ne kadar bundan rahatsız olmasam da, üzerine dik dik bakılmasından herkes gibi hoşlanmıyordum. Üstün çabalarıma rağmen onunla göz göze geldik. Yüzümün hafifçe kızardığını hissetim, bir gazeteci olsam bile insanlarla, özellikle hiç tanımadığıma karşı rahat olamıyordum. Öndeki sandalyelerden birine oturdum ve hakkında röportaj istenen bu yabancıya sorularımı sorarken notlarımı tuttuğum defteri çıkardım sırt çantamdan. “Sizi işlerinizden alıkoyduğum için üzgünüm, umarım ki çok bekletmedim.” Dedim seri bir biçimde, ancak akıcı ve yuvarlamadan söyleyerek. Bir yabancı olduğu için anlamayabilirdi elbet, eğer ben hızlı konuşursam. Yine de biraz tereddüt ederek yüzüne baktım. Epey yakışıklı sayılırdı diğerlerce göre ve hafifçesine iri vücudunun üzerinde koyu renkli bir kazak ve yer yer renk değiştirmiş bir önlük giymişti. Yüzü sert hatlıydı ve belirgin bir çenesi vardı. Gözüm takmakta olduğu gözlüğünden sonra gözlerine yeniden kayınca, çevirdim bakışlarımı büyük bir hızla çıkardığım not defterine bana az önce söylediği adini karalarken. ‘Adrian Thomas’

Yeniden kafamı kaldırırken artik sorulara başlamalıydım. Bu konuda hiçte deneyimsiz değildim yine de her seferinde heyecanlanırdım belki yeni birinle tanışabildiğim için. “Sorularınıza başlıyorum. Öncelikle kökeniniz neresi, kaç kardeştiniz ve benzeri aile yaşamı soruları.” Bir saniye durakladım, ona bakarken hafifçe gülümsedim tüm iyi niyetimle, çünkü birinin aralıksız sorduğu sorulara cevap vermek gerçekten çok sıkıcı olabilirdi bazıları için. Sağ dirseğimi masasına dayadım –aslında zaten bir solaktım- ve çenemi avucumun içine oturttum. Ona bakarken, ya da her bakışımda, bilmiyorum belki de diğerlerinden farklı bir tipte olduğu için, inceliyordum adeta. Bunu yaptığım için, utanmamdan mı, yoksa duyduğum utançtan mı, yahut başka bir nedenle mi, sebebini pek bilmesem bile yüzümün kızardığını hissediyordum.

outta: renk değiştirdim o_O bu daha mi iyi sence?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrian Thomas
Doktor
Doktor
Adrian Thomas


Erkek Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 39
İş/Hobiler : Kahve olsun yeter.
Lakap : Dok. Bir kahve alır mısın?
Nereden : Hastaneden

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptySalı Kas. 23, 2010 5:02 pm

“Sizi işlerinizden alıkoyduğum için üzgünüm, umarım ki çok bekletmedim.”

Kibar çocuk! Sandalyeme yerleşmiş bu çocuğa baktım. Aynı şekilde o da beni inceliyordu. İncelemesi için bir şey demedim. Fakat ses tonu hoşuma gitmişti. Güzel bir denek olabilirdi.

“Sorularınıza başlıyorum. Öncelikle kökeniniz neresi, kaç kardeştiniz ve benzeri aile yaşamı soruları.”

Bana gülümsedi bunları söyledikten sonra. Ne kadar hareket ederse kafamın içindeki hamile kalabilecek erkek figürüne o kadar uyuyordu. Kolunu masaya dayayınca öylece baktım. Güzel yüzünü inceledim kısa süre. Gençliğinin verdiği ateşle kızarmış yanaklarına. Ben de gülümsedim ona.

“Tüm bunlardan önce bir şeyler içmek ister misiniz?” diye sordum kibarca. Bir yandan da yan gözle bardağıma bakmıştım. Kahvem bitmiş ve yenisini almam gerekliydi. Bende bağımlılık yapmıştı anlaşılan. Tekrar ona baktım. Dudakları burdan epey… Tanrım nereye bakıyordum öyle? Gözlerimi kırpıştırdım.

OUT: İkiside iyi. Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyÇarş. Kas. 24, 2010 5:06 pm

“Tüm bunlardan önce bir şeyler içmek ister misiniz?” diye sormuştu kibarca. Arda beni gözlemekte olduğundan da emindim. Kötü niyetli birine benzemiyordu, eh nihayetinde o bir doktordu, kötü niyetli olsa bile ne yapabilirdi ki. Aslında böyle düşününce tüm iç organlarımı söküp farklı yerlere takabilirdi tabii ama böyle şeyler yalnız filmlerde olurdu. Çünkü insanların hiçbir zaman o kadar kötü biri olabileceğini sanmıyordum. Ayrıca şu an hastane ortamındaydık. Bir şeyler ikram eden birinin kötü niyetle gözetleyeceğini nasıl bir insan düşünürdü ki. Eminin ki o da beni farklı gördüğü için gözlemliyordu, sonuçta buradaki çoğu insanin aksına, anemiden almış olduğum sarı saçlara sahiptim. Bir kez daha gülümsedim kibarca, sırıtmaktan çok, dişlerimi göstermeden dudaklarımı oynatıyordum sadece. “İyi olur, bay Thomas.” Nezaket açısından verilen teklifi geri çevirmemek önemliydi tabii ki ama biran önce işimi yapmak istiyordum. Yeterince geç gelmiş olmam gibi, fazlasıyla da geç dönecektim. Oysa aklımdan başka bir yere daha uğramak ve gün batımını fotoğraflamak geçiyordu. Ne yazık ki aç kalmamak için işime ihtiyaç duyuyordum ve bu adama sorularıma cevap verdirtecektim, ne pahasına olursa olsun!

“Umm... Sizi işlerinizden çok fazla alıkoymak istemem. Bu nedenle genel bilgileri hızlıca geçip asil sorurla geleceğim.” Dedim gayet kibar çıkan bir sesle. Anlaşılan onun acelesi yoktu, oyalanıyordu belki ama benim –ki zamanın çok olmasına rağmen- bu işi sona bırakmış oluşum nedeniyle gazete bürosu kapanmadan bitirmem gerekliydi. Genellikle bu iş –birine soru sorarak onun hayatini öğrenme işi, röportaj, sanılanın aksine uzun sürerdi. Ona bir kere dana iyice baktım, nedensiz ama simasını unutmamak istiyordum. Uzun sayılabilecek olan siyah saçlarına baktım derin bir şekilde.

outta: hayy... >.< akla bir şey gelmeyesice....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrian Thomas
Doktor
Doktor
Adrian Thomas


Erkek Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 39
İş/Hobiler : Kahve olsun yeter.
Lakap : Dok. Bir kahve alır mısın?
Nereden : Hastaneden

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyÇarş. Kas. 24, 2010 5:17 pm

“İyi olur, bay Thomas.”

Hafifçe gülümseyerek ona baktım. ne içerdi ki acaba? Benim gibi kahve de içebilirdi. Ama ne sevdiğini merak etmiştim. Sarı saçlarına baktım kısa süre. Onun hakkındaki her şeyi öğrenmek istediğimi fark ettim bir anda. Neydi ki şimdi bu? Bakışlarımı onun üzerinde gezdirmekten vazgeçip tam bir şeyler diyecekken;

“Umm... Sizi işlerinizden çok fazla alıkoymak istemem. Bu nedenle genel bilgileri hızlıca geçip asil sorurla geleceğim.”

Bu sözleri söylerken o da beni inceliyordu. Durum epey tuhaftı fakat ben onun şimdi gitmesini istemiyordum. Ayrıca tüm günümü bu iş için ayırmıştım. Bu yalandı. Evet. Çünkü yarısında biter kalan yarısında da projeme geri dönerim diye düşünmüştüm. Derin bir nefes aldım ve ona istediği bilgileri verdim kısaca. Fazla detaylı olmadan... Sevmezdim hakkımda çok bilgi sahibi olanları. Her neyse! En çekici gülümsemelerimden birini yollayarak –en azından çekici olduğunu düşündüğüm-

“Hala ne içeceğinizi söylemediniz.”


Tanrım gerçekten onu istiyordum bu projede.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyPerş. Kas. 25, 2010 5:03 pm

Outta: hey dok. Şimdi sen bana bilgileri verdin mi asdasd… O_o ben soruları yazarım diye düşünmüştüm oysa bu kadar kısa geçmeden. =_=

Bir yandan not alıp bir yandan onu dinliyordum, önemli yerlere değinmek yeterliydi. Sonuçta yazının çok uzun olması gerekmiyordu benim için. Hızlı hızlı bilgileri kısa notlar halinde yazdım elimdeki notlara. Bir yandan ise düşünüyordum. Aslında düşündüğüm o değildi, aksine kendimi düşünüyordum. Ne yapsam diye düşünüyordum, karar verdiklerimi uygulamaya sokmanın zamanının geldiğini düşünüyordum. Sadece düşünüyordum kendim ile ilgili. Ancak düşüncelerim garip bir şekilde karşımda oturan doktora doğru kayıyordu. Röportaj için değil ama, içimi gerçekten merak sarıyordu her söylediğini küçük ve düzenli bir biçimde not tutarken. Acaba o ne severdi? En sevdiği renk neydi? Ne tür insanlardan hoşlanırdı?

“Hala ne içeceğinizi söylemediniz.” Beni şaşırtan bu söz kısa süreli suskunluğumu da bozdurdu. İçecek isteyince ne gelirse onu içerim diye düşünmüştüm. Sonuçta misafir bulduğunu yerdi, umduğunu değil. Bu yüzden düşünmemiştim cevap için ve sadece evet diyip geçivermiştim. Yazı yazmakta olan sol elimi, bu kısa arada kaldırdım ve elimi yumruk biçimine sokarak –başparmağım hala açıktı- çeneme götürdüm. Başparmağımı alt dudağımın üzerine bir sağ bir sol yapacak şekilde hareket ettirdim. Genelde düşünürken, daha da doğrusu karar verirken yapmayı edinmiş olduğum bir alışkanlıktı bu. “Kahve alabilirim. Ya da elinizde ne varsa, benim için sorun olmaz.” Kahve ilk aklıma gelen şeydi, içmeyi pek sevmezdim aslında bol sütlü olmadığı sürece. Ama sanırım en kolayıydı ve ellerinde hazır varsa – ki masa da duran bardaktan az önce kahve içmiş olduğu ortadaydı- uğraştirmadan getirebileceği bir şeyi söylemek istedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrian Thomas
Doktor
Doktor
Adrian Thomas


Erkek Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 39
İş/Hobiler : Kahve olsun yeter.
Lakap : Dok. Bir kahve alır mısın?
Nereden : Hastaneden

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyPerş. Kas. 25, 2010 5:27 pm

“Kahve alabilirim. Ya da elinizde ne varsa, benim için sorun olmaz.”

Bir an ona baktım. Gülümsedim ve kahve söyledim iki tane. Artık insanları tanımanın verdiği rahatlıkla onunkini şekerli söylemiştim. “Tatlı insanlar tatlı içer.” Bu aklımdan geçen saçma düşünceyle dudaklarımdaki hafif gülümseme tüm yüzüme yayıldı. Rahatlayıp arkama yaslandım.

“Yorulduysanız biraz ara verelim.” Dedim kibarca. Aslında onu düşündüğüm yoktu. Lafı getirip hakkında bilgi almalıydım. Tabi tüm bilgileri araştırıp bulabilirdim fakat onun anlatmasını dinlemek istiyordum.

“Ayrıca artık benden bahsetmeyelim. O kadar eğlenceli bir hayatım olmadı. Biraz kendinizden bahsetseniz?”

Acaba kan grubu neydi? Tek kaşımı kaldırdım. Nerden gelmişti aklıma bu?

OUT: Tüm bilgileri değil ya. Bir kısmını.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyCuma Kas. 26, 2010 11:22 pm

out: oi oi çok dikkatsizim o_o kullandığın rengin kahve rengi olduğunu yeni farkediyore...

O kahveleri söylerken gayet sakin bir ses tonundaydı. Ama ben o nezaman konuşsa ya da bana bakıp gülümsese, içimde sanki aniden bir alev oluşmuşcasına hissediyordum. Bu alev gitgide büyüyordu ve en sonunda yüzüme kadar gelip oradan dışarı sızıyordu yavaşça. Elini alnıma koymuş olsaydı, büyük ihtimal ile hasta olduğumu düşünürdü. Yüzüm alevleri dışarı atarken renk değiştirmiş olabileceğinede ihtimal verebiliyordum, bu nedenle elimle yüzümün yarısını kapatarak kafamı farklı yöne çevirdim. Kapıya doğru baktım, sanki kahvemin artık gelmesini sabırsızlıkla bekliyormuşcasına. Bunu neden yapıyordum? Elbet çekingen bir insandım ben, birde büyük ihtimalle aklıma gelen en kötü düşünceler. Pek önemsizdi bunların hepsi. Bu küçük yaşamda elimden geldiği kadar çok yaşamaya çalışmıştım hiç bir şeyi umursamadan ancak o prestij, ün ve alanında ad, sahibi bir doktordu. İşte çekinmekte olup, kendimi saklama nedenim buydu belki de. “Yorulduysanız biraz ara verelim.” Dedi hafif bir sesle. Ne kadar asil çıkmıştı bu ses benim için. Beni düşündüğüne inanamadım ve bir süre sustum. Susarken düşündüğüm sorunun cevabı değildi oysaki. Düşündüğüm şey az önce söylediklerini doğru anlayıp, anlamamış olduğumdu. Şaşkınlığımı hala atlatamamamla brlikte, artık daha fazla kızaramayacağını düşündüğüm yüzümün daha da sıcak olduğunu hissediyordum. Yüzümle birlikte sanki ortam daha da sıcak bir yer haline geliyordu öyle ki üzerimdeki incecik kıyafetle bile terleyebilirdim. Cevap vermek yerine sadece kafamı sallayarak onayladım, aslında yorulmamış olmama rağmen.

“Ayrıca artık benden bahsetmeyelim. O kadar eğlenceli bir hayatım olmadı. Biraz kendinizden bahsetseniz?” Hafifçe güldüm. Kesinlikle çok abartılı değildi. Komik bir şey olduğundan da değildi ya da aşağılamak için ama onun hayatı ilginç değilse –ki o bir doktordu, japon değildi ve bir çok başarılı operasyona imzasını atmıştı- benimki mi heyecanlı olacaktı ki? Doğduğum toprakları bile terk edememiştim ben, tokyo’ya taşınmam ayrı konu. ”Sizin ki heycanlı değilse, benim hayatım var bile sayılmaz.” Umarım bunu söylediğim sözden ötürü bir aşağılama kabul etmezdi. “Aslında ben...” konuşmamı salona dalan ve yaşça benden pek büyük görünmeyen bir çocuk ve elindeki tepsinin üzerinde dumanı tütmekte olan iki adet kahve dolu bardak durdurmuş oldu. Çoxuk hızla tepsiyi masaya bıraktı ve bir daha istek sormadan kaçarcasına odadan ayrıldı. Bir tanesine uzandım –en azından bana getirilmiş olduğunu düşündüğüm bir tanesine-. Tutmaya çalıştım ama bardağın scaklığı ile irkildim. Donumamla elimi çekmem bir oldu. Hala sıcağın etkisini hissetmekte olan parmaklarıma doğru üfledim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrian Thomas
Doktor
Doktor
Adrian Thomas


Erkek Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 39
İş/Hobiler : Kahve olsun yeter.
Lakap : Dok. Bir kahve alır mısın?
Nereden : Hastaneden

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyC.tesi Kas. 27, 2010 8:41 am

”Sizin ki heyecanlı değilse, benim hayatım var bile sayılmaz.”

Gülümsedim ona doğru. Acaba homoseksüel olabilir mi? Belki. Bir erkeğe göre fazla yumuşak. Birden ona cevap vermeyi unuttuğumu fark ettim ama ben bir şeyler demeden o cevap verdi.

“Aslında ben...”

Bir an için lafı bölen kişiye kızdım fakat söylediğim kahveler olduğunu anlayınca bir şey demedim. Çocuk birde hızlıca odayı terk etmişti. Bunu daha sonra gerekli yerlere söylemeyi düşünüyordum.
Bu sırada o ise ince parmaklarını kahve bardağına uzatmıştı. Birden geri çekmesiyle parmağını yaktığını belli etti. Üfledi.
“Planın birince aşaması!” diye düşünüp ayağa kalktım yavaşça. Yanına gittim ve oturduğu sandalyenin dibine çömeldim. Elini tuttum yavaşça. Evet, boş bulunduğu belli oluyordu. Fazla bir şey yoktu ama biraz acıyacaktı.

“Parmağınıza su tutun iyi gelir.” Dedim. Bu sırada onu bileklerinden tutmuştum. Hafifçe çekerek ayağa kalkmasını istediğimi belirttim. Tabi ben bende kalkmıştım. Kısa bir an onu inceledim baştan ayağa. Evet, gerçekten de bu iş için idealdi ve ne olursa olsun o olacaktı. Eğer istemezse, tüm bu süreç boyunca onu bir yere kapatıp yine de deneyleri üzerinde yapabilirdim.

Tekrar gülümsedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyC.tesi Kas. 27, 2010 3:27 pm

Ben sıcaklık gitsin diye üflemeye çabalarken, ayağa kalkıp yanıma geldi ve hemen yanıma çömeldi. Bu şekilde yüzü daha da net görebiliyordum, ince ayrıntılara kadar. Ona bakmamaya çalıştıysam bile de bunda çok başarılı olamadım. Aniden elimi tutuşu ile neredeyse yerimden hoplayacaktım. Tabi bu esnada yüzüm halen alevler içindeydi, ayağa kalkarak kapıdan koşarak çıkmayı düşündüm tüm bu utanç olaylarından ve kalbimin atmasının hızlanmasından kurtulabilmek için. Bir şeyler gevelemek için ağzımı açtım ancak henüz bir şey söylememe zaman kalmadan o beni bileklerimden tutup ayağa kalkmaya zorlamıştı bile. Bana baktığını fark edince bir kez daha gözlerimizin buluşmaması için kafamı farklı yöne çevirdim. Masanın öndeki metal ayağına baktım bir süre, ama hala aklımda o vardı. Niye aniden yakınıma gelmişti böyle?

“Parmağınıza su tutun iyi gelir.” Onun söylediği bu cümle ile gözümü masandan ayırıp ona bakma cesaretinize bulmuştum. Kapıya doğru yürürken ona bakamıyordum ve ağır bir suçluluk duygusu hissediyordum. Kapının orada durup on döndüm ve muhtemelen duymayacağını düşündüğüm kısık bir sesle “Ben… O zaman su tutup geleyim.” Dedim ve kaçarcasına kapıyı açıp odadan dışarı adim atmamla kapıyı kapadım. Derince bir nefes çekerken kapıya doğru yaslandım. Çok nazik oluşu beni etkilemişti ama bu herkese karşı böyle davranıyor olabilirdi. Ayrıca bu kapıdan çıkınca, giriş nedenimin tamamen aklımdan çıkmış olduğunu fark ettim. Benim bu adamla bir röportaj yapmam gerekliydi. –henüz yarılayamamıştık bile. Geri döndüğümde kesin olarak işimi yapmam gerektiğini kendime hatırlatarak önüme gelen ilk ilgisiz hastane çalışanına lavabonun yerini sordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrian Thomas
Doktor
Doktor
Adrian Thomas


Erkek Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 39
İş/Hobiler : Kahve olsun yeter.
Lakap : Dok. Bir kahve alır mısın?
Nereden : Hastaneden

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyC.tesi Kas. 27, 2010 3:33 pm

“Ben… O zaman su tutup geleyim.”

Epey kızarmıştı yanakları ve bu sözcükleri fısıldayarak söylemişti. Neden böyle davrandığı konusunda bir fikrim yoktu ama umursamadım. Birden ellerimin altından kaçıp dışarı çıktı. Kısa bir an peşine baktım sonra da masama döndüm. Kahvemden büyük bir yudum aldım. Aniden ayağa kalktım ve masamın arkasındaki camdan dışarı baktım. Gökyüzünü inceledim. Tabi bunu ne kadar süre boyucna yaptığımı bilmiyorum çünkü dalıp gitmişim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyC.tesi Kas. 27, 2010 4:03 pm

Lavaboyu zorda olsa bulmuş, elimi suya tutarken yüzümdeki kırmızılığın gitmesini amaçlayarak tüm kafamı da suya sokmuştum. Saçlarımdan damlalar akarken, kaybolmama umuduyla ezberlediğim yoldan geri döndüm. Ellerim artik az yanıyordu, biraz sakar bir anıma gelmişti yahut çok heyecanlanmıştım gerçekten. Şimdi yine kapının önünde dikilirken sanki birkaç saat öncesiymiş gibi bir ‘dejavu’ yaşıyordum. Kapıyı yavaşça tıklattım ve cevap beklemeden içeri daldım. Ben içeri girerken o pencereyi izliyordu. Neyi izlediğini tam olarak söyleyemezdim, bir manzara mı, bulutları mı, insanları mı? Niçin bu davranışta bulunduğunuza söyleyemezdim ancak öylesine dalgındı ki ona geri dönmüş olduğumu belli etmek için sesledim "Bay Thomas"

Bir yandan ona seslenirken bir yandansa henüz daha beni fark etmemiş olduğundan onun siluetini izlemekte olan gözlerimi koluma takmayı ihmal etmediğim saatime kaydırdım. Benim için elbette ‘vakit nakittir’ değildi ama bir gazeteci olarak –belki de kendi yaşamışlıklarım dolayısıyla- en ufak vakti bile boşa geçirmek istemezdim. Saat yeterince geç olmuştu, hatta baş editörün gazete bürosunun kapılarını kilitlerken bana ettiği sözleri duyar gibi oldum. İşimden olma ihtimalimi her zaman göz ardı etmiştim ve sıklıkla geç vermiştim yazılarımı. Gerçekten bir gün kovulursan nasıl olsa iş bulurum diye düşündüğümü bilen editörüm, yazılarımda iyi sayılabilecek düzeyde olduğu için, birçok laf saymasına rağmen hiçbir zaman beni kovmamıştı. Ama her seferinde verdiğim sözü tutamamak acı bir şeydi. Derin bir iç geçirdikten sonra kafamı kaldırım önümde duran yakışıklı doktora baktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adrian Thomas
Doktor
Doktor
Adrian Thomas


Erkek Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 39
İş/Hobiler : Kahve olsun yeter.
Lakap : Dok. Bir kahve alır mısın?
Nereden : Hastaneden

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyC.tesi Kas. 27, 2010 4:21 pm

Anılarımdan sıyrılmamı sağlayan şey neydi? İzlendiğim duygusu mu? Bilemedim. Arkamı döndüğümde onu gördüm. Epey masum görünüyordu.

“Eliniz daha iyidir umarım.” Dedim sakin bir sesle.
Derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Güneş artık büyük gücünü yitirmiş, gitme özlemiyle yanıp tutuşan benim için, bir alarm gibiydi. Tuhaftır ama gerçekten de yorulmuştum. Belki de beni yoran şu an hastalarımla beraber olmamamdı ya da yılların yorgunluğunun bir anda açığa çıkmasıydı.

“Saat epey geç oldu. İsterseniz röportaja benim evimde devam edelim. Hem orada daha rahat oluruz.”

Ayrıca ondan henüz ayrılmak istemiyordum. Bir elimle saçlarımı karıştırdım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Doktor Adrian'ın Odası Empty
MesajKonu: Geri: Doktor Adrian'ın Odası   Doktor Adrian'ın Odası EmptyC.tesi Kas. 27, 2010 5:06 pm

“Eliniz daha iyidir umarım.” Dedi her zamanki etkileyici sesiyle. Yanmış olan elimi öteki elimin avucunun içine aldım. Zaten aşırı bir yanık sayılmazdı bu, hastane içindeki hastalara göre. Ah, belki tüm hastalarına iyi davrandığı şekli beni hastası olarak gördüğü için aynisini uygulamaktaydı bana da. Kafamı öne eğdim, ses tonu ve bakışlarından gariptir ki çok etkileniyordum. Bu şekilde en azından birinden kurtulmuş olacağımı düşündüm. O bir erkek değil miydi? Niye kendi mi fena halde ve bu şekilde hissediyordum? Evet demek için ağzımı açtım ama tek çıkan bir ‘umm...’ sesi oldu. Tekrar toparlayıp konuşmak üzereyken o yeniden lafa başladı. “Saat epey geç oldu. İsterseniz röportaja benim evimde devam edelim. Hem orada daha rahat oluruz.”

Yeniden kızardığımı hissediyordum –ki lavabodaki aynada görmüş olduğum gibi gerçektende kızarıyordum- elimle yüzümü kapatıyorum, gözlerimi değil tabi ki ağız kısmımı. Çok fazla düşünmeden kabul ediyorum çünkü gerekçesi doğru. “Aslında gayet iyi olur, bu röportajı yarın teslim etmiş olmam gerekiyor. Eğer böyle bir inceliği benim için yaparsanız, çok mutlu olurum” sakin bir tavırla söylemek istediğim sözler, az da olsa heyecanlı bir hava ile çıkıyor ağzımdan.

out: direk eve uçalim edriyin planning
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Doktor Adrian'ın Odası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Doktor Alımları
» Doktor Alımları
» Doktor Thomas'ın Sarayı
» Müzik Odası
» Eyes’in odası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yaoi RPG :: Her şey :: Tokyo :: Hastahane :: Doktor Adrian'ın Odası-
Buraya geçin: