Yaoi RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yaoi RPG

Shounen Ai ve Yaoi....
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Akita-chan

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Akita Nakamura
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Tokyo News | Yazar & Muhabir
Akita Nakamura


Erkek Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 32
İş/Hobiler : öyle böyle
Lakap : Aki
Nereden : Her zaman ki gibi buradan.

Akita-chan Empty
MesajKonu: Akita-chan   Akita-chan EmptyPerş. Eyl. 05, 2013 12:19 am

#Nakamura Akita#
23 olmalı ama aralık doğumlu olduğu için henüz 22

#Uç Bucak Geçmişim:
Ne diyebilirim ki? Uçlarda yaşıyorum. Hiçbir zaman dengeli normal bir insan olamadım. Ya çok saçmaladım ya da ciddileştim. Tamam, genelde saçmaladım. Ama bu hayati ciddiye almayışımı göstermez. Özellikle de küçük yaşta tek ailem olan annemi de kaybedince. Evet, babam bizi ben daha bebekten terk etmiş. Bile bile yaptığı bir şeymiş bu, henüz daha genç olan annemin gözünün yaşına bakmadan. İşte bu şekilde ailesinin de onu reddetmiş olduğu annemin kollarında büyüdüm ben. Tek ailemdi o güzel kadın, çok şımartıldım zamanında. Beni engelleyen biri olmadığı sürece de saçmaladım. Bu özelliğim buradan gelmiş olmalı, hayatin bize verdiği şeylerden. Fakat beni büyütmek için canla başla çalışan o kadının vücudu dayanamadı bu tempoya. Zamanla yavaşladı ve yok olup gitti, gencecik yaşta. Belki de çoktan tüm hayati boyunca çekeceklerini yaşamıştı, bu nedenle erken terk etti dünyayı. O ara, ben gerçekten de çok etkilenmiştim. Birkaç gün kendimi eve kilitlemişim, tam hatırlayamıyorum ama komşular ulaşmış bana. O zamanlar ilkokuldaydım henüz, büyük annem beni yanına almak istemişti. Ama bu eziyete iki üç yıl dayanabildim. En son, çoktan aramızdan ayrılmış olan annemle ilgili sert bir konuşma yapmıştık, o sene lisenin ortalarındaydım. Kaçmıştım. Hayat, hiç bilmediğim şu gerçek yaşam, tüm olgusuyla beni bekliyordu. Bir arkadaşımda kalarak, değişik işlerde tecrübe edinerek bitirdim liseyi. Kendim yaşantı kurmaya başladıkça, hayatta kalabilmek için saçmalama yoluna başvurdum sadece. Herkes gibi bir üniversite okuma hayalim yoktu. Tek yapabildiğim önceki gibi, karnımı doyuracak kadar para kazanmaktı. Gazete ve dergilerde işlere girip çıkmaya da bu dönem. Sonra şehir değiştirdim. Tokyo’ya geldim. İyi ve deneyimli bir yazar olarak tokyo gazetesine başvurdum. İşi kaptım zaten. Parasıyla gayette iyi yaşamaktayım. Tamam, belki zengin biri değildim ben. Önemli olan bu değil zaten.

#İç Dünyama Giren Kapı:
Bilmiyorum ki… Genel olarak bilmiyorum kişiliğim nasıl. Başkalarını nitelendirmek kolay ama ya kendimi? İnsanlara sorsanız, onlar beni nasıl tanımlar acaba? Sanırım şöyle olabilir; hayatta her şeye inanan biri. Ama kendi başıma kalınca, hayata karşıysanız önünde çıkana inanmalısınız, en azından ben öyle yapıyorum. Yaptığım her şey insanlarca ‘saçmalama’ oluyor. İnsanları sorgulamayı hiç sevmiyorum. Birçok hata yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. Ayni hataları neden tekrarlıyorsun deseniz dahi, belki bu sefer olur diye umuyorum. Dediğim gibi her türlü şeye çabuk inanıyorum. Ve bu dünyadaki küçük büyük her türlü varlığı çok seviyorum. İnsanlar buna saf diyor. Sanırım gerçekten öyle. Bense kolay vazgeçmeyen derim. Hayat bazen beni korkutuyor. Ama çoğunlukla umursamamayı öğrendim. Lise çağlarından beri hayatla tek başına yüzleşen biri olarak, bir çok şeyi biliyorum elbet. Yalanları, aldatmacaları ve öteki şeyleri. Görmezden gelmek benim yaptığım bir tercih. Unutmaya çabalamasaydım hepsini düşünerek delirebilirdim. Sanırım diğer insanlarda bunu böyle yapıyor. Sanırım az buçuk deliyim de denebilir. Bir çocuk olarak yaşamayı seviyorum her ne kadar yaşım 20yi aşkın olsa da. Bunun nedeni de geçmişim olabilir. Bir de eskiyi hatırlamayı çok sevmiyorum. Düşünmeyi tek sevdiğim 'eski' annem olabilir. Onun hakkında da insanlara anlatmayı sevmiyorum. Sadece kendim düşünmeyi istiyorum. Sanırım geçmişim konusunda bencil biriyim. Halbuki çok meraklıyım ve diğer insanların geçmişini ve anılarını dinlemeyi severim. İş bana gelince soru sorulması da çok hoşuma gitmiyor. Tamam kendime ters biriyim. İnsanlara yaptığım şeylerin bana yapılmasını sevmiyorum değil mi? Ama yumuşacık bir sarılmaya hayır demem. Tensel iletişimleri çok seviyorum. Sarılmalara ve dokunuşlara. Ama bunu yaparken kötü düşünmüyorum. Tam anlamıyla küçük bir çocuk gibi düşünüyorum da denebilir.

#İyi Özelliklerim:
Herkese çabuk inanırım. Az biraz saf biriyim.
Dünyadaki her şey için büyük bir sevgi beslemem.
Duygusal biriyim. Gülümserim. Pozitif bir insanım.
Özgürlükçü ruhum. Özgün düşüncelerim.


#Kötü Özelliklerim:
Çabuk kanmak. Duygularımın hızlı bir şekilde değişebilmesi.
Olayları kendimce yorumlama huyum. Unutkanlık.
Yaşamı kendime göre yönlendirmeye çalışmak.
Aşırı merakım. Başımı sürekli belaya sokan diğer huylarım.


#Görünüm:
Akita-chan Adrianavery

#Sevdiklerim:
İnsanlara sarılmayı çok severim. Tensel iletişim kurmayı seviyorum.
Yağmurlu günleri çok seviyorum. Geceleri gökyüzüne bakmayı seviyorum.
Yıldızların parlamalarını seviyorum. Sorular sormayı seviyorum.
Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Büyük pelüş oyuncakları seviyorum.
Toplu taşıma araçlarını seviyorum. Şiirleri ve şarkıları seviyorum.


#Sevmediklerim:
Yalanlarla bir yere varacağını düşünen insanlar.
Duygularını saklayan kişiler. Başkalarını aşağılamayı sevenler.
Çok soru sorup az cevap veren insanlar. Ağzı sıkılar.
Mafyalar. Kaba davranan insanlar.
Başkalarını nedensiz incitmekten hoşlananlar


#Rp Partneri: Dok. Kimse çalmasın o benim >.<
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Akita-chan
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Nakamura Akita
» Rp - Adrian Thomas&Akita Nakamura
» Rp - Adrian Thomas&Akita Nakamura 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yaoi RPG :: Karakter Yaratma Merkezi :: Kimlikler :: Karakter Yaratma & Lejantlar-
Buraya geçin: