Aisu Izanagi

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Aisu Izanagi kim olmakta?

Japon kültüründe yaradılış özetle şöyledir:
''Izanagi ile Izanami (Japonca :いざなぎ及びいざなみ), inanışa göre, gökyüzü ile yeryüzünün kaostan ayrışmasından sonra ortaya çıkan kardeş tanrıların 8. çiftidirler. Gökyüzünün yüzen köprüsünden, tanrısal mücevherlerle süslü bir mızrakla okyanusu karıştırarak ilk kara parçalarını yarattıklarına inanılır. İlk ilişkileri sonucunda Hiru-Ko (ひる-こ) (Japonca Sülük Çocuk) adlı sakat bir çocuk doğar. Bu çocuğu sazdan bir sal içerisinde suya bırakırlar. Çocuğun sakatlığını, kadın olduğu için asla ilk konuşmaması gereken Izanami'nin kuralları çiğnemiş olmasına bağlarlar. Yeniden işe başlayarak birçok ada ve tanrı yaratırlar.

Ateş tanrısı Kagutsuçi'nin (Ya da Homusubi -ほむすび-) doğumu sırasında ölümcül yanıklar alan İzanami, karanlıklar ülkesi Yomi'ye gider. İzanagi de onu izler; ama Yomi'nin yiyeceklerini tadan Izanami artık geri dönemez. İzanagi bir ateş yakarak etrafı aydınlatınca, İzanami'nin bedeninin çürümeye başladığını ve kurtçuklarla kaplandığını görür. Izanami'nin buna öfkelenmesi üzerine ayrılırlar.

Izanagi'nin ölülerle kurduğu ilişkiden arınabilmek için denize girerek yıkandığı sırada birçok tanrı ortaya çıkar.
(Kaynak: Vikipedia)''

Aisu Izanagi ise sıradan bir insan. Onu bu efsaneye bağlayan tek şey annesinin ona koyduğu isim olmaktadır. 25 yaşındadır. Ailesinden hayatta kalanlar kızkardeşi ve kendisidir.

''Mitoloji gerçek hayattan bir kesitti aslında. Mitler ataların deneyimlerini, derslerini anlatır aslında. Her biri bir felsefe taşır, her birinden alınacak bir hayat dersi vardır.'' demektedir Aisu Sumei, yani annesi. Bu nedenle çeşitli Japon mitolojileri ve masalları ile büyümüştür Izanagi. Tabi buraya kadar diğer Japonlardan bir farkı yoktur bu konuda. Onu ayıran şey hikayelerin özüne inmesi ile başlar. O bir Japon mitolojisi ve simgebilim uzmanıdır. Kız kardeşi Izanami de arkeoloji alanında kendisini göstermiştir. İkisi de birbiri ile neredeyse başbaşa çalışırlar. Tarih alanında kısa zamanda çok büyük inanışların temelini bulmuşlardır. Bir çok kişinin ''uçuk'' olarak nitelendirdiği çözümlemeleri asla sağlam bir kanıta dayanmadan yapmamışlardır. Gene de şunu unutmamak lazım, tarih pozitif bir bilim değildir, yanlı bakar, tam olarak bilinemez. Gene de her bilineni tepetaklak edecek araştırmalardan kaçınmaz bunu bile bile Izanagi. Kızkardeşi ile arkeoloji çalışmalarına, kazılara katılır. Henüz genç olmasına rağmen kısa zamanda bilim dünyasında saygın bir isme sahip olmuştu. Fakat bu hayatın korkunç bir olumsuzluğu vardı: Yalnızlık. Bir çok kişinin işine gelmeyen çalışmalarından dolayı bir sürü ölüm tehditi alıyordu. O buna aldırış etmiyordu, hayatın verimi ile ters orantılı olabileceğini biliyordu yaşam süresinin. Ancak onunla kızkardeşi dışında kimse dost olmuyordu canı tatlı geldiğinden olsa gerek. Herkes ona uzaktan hayran kalır, adını kendi aralarında fısıldar ama bu fısıltılara bir cümle de eşlik ederdi: ''Bu adama yaklaşmak tehlikeli.'' Gerçi haklılardı, kızkardeşi de dahil yakınındaki herkesin başına olmadık işler gelmişti. Buna üzülüyordu Izanagi ama bu konuda elinden bir şey gelmiyordu. Daha sonra, yalnızlığı kendi de istemeye başladı. Kendini çalışmalarına ve kişisel güvenliğine verdi. Bu da tabi daha da uzaklaşmak demekti insanların arasından. Bu biraz kendi seçtiği bir yalnızlık olmuştu. Ancak hala insandı, huzursuz, güvensiz ve daha tuhaf bir insan haline gelmişti bu süreç içerisinde, ta ki hayatına ansızın giren bir yabancıya gönlünün kapılarını açmaya karar verinceye kadar.

Nasıl birisi?

Hırslı, onu tanımlayan kelime tam olarak budur. Bazen çevresini göremeyecek kadar kaptırmakta kendisini istediklerini elde etmeye. Özel hayatından kısmak, tatlı uykusundan çalmak bile ona zor gelmemekteydi. Zaten ailesinden geriye bir tek kızkardeşi kalmıştır, o da kendisinden farklı değildi. Zaten Izanami ile sadece kardeş değil aynı zamanda iki ayrı bedende yaşayan tek ruhtu. Asosyal birisi Izanami, kalabalık ortamdan nefret etmekte, insanlarla, özellikle kızlarla konuşamaz. Bir çok kişi onun kibirli olduğunu düşünmekte ama hırslı olmakla kibirli olmak bir değildir. Aslında yakınlık kurduklarının yanında gayet sevecen bir hal alabilir, naziktir, insanların huyuna gitmesini bilir. Gene de yeni tanıştıkları ile konuşurken konu bulmakta güçlük çekmekte, sıkılgan bir yapısı var. Onu mutlu eden şeyler, hayatının anlamı olmuş şeyler, tüm gizemini, gerçekleri içerisinde, simgelerinde, imalarında gizleyenler, mitolojilerdi. Tanrılar, tanrıçalar, efsanevi kahramanlar, zarif dansları ile kalpler fetheden güzel genç kızlar, sevdiğine kavuşamayan hüzünlü delikanlılar, mutsuz hayaletler, intikamsever iblisler ve daha pek çok şey... Bunun dışında tam bir Onigiri tutkunuydu. Bir ara bu lezzetli pirinç topaklarına o kadar kafayı takmıştı ki onun dışında hiç bir şey yiyememişti. Annesi salt o farklı şeyler de yesin diye onigiri dışında yemekler yapmış ama tek lokma yedirememişti oğluna. Neyse ki bu kriz sonraları geçti de daha sağlıklı bir şekilde yetişti Izanagi. Dışardan bakana duygusal gibi gelebilmekte, fakat onunla konuştukları ilk anda itibaren fikirleri değişmekte bu kişilerin. Pek empati kuramaz, bencil bir yapısı var, her şeyi kendi istediği gibi olmalı ona göre. Dediğim dedik birisi, ama şımarık değil, zira ailesinin maddi durumu yüzünden istediklerini zamanında alamamıştı, şimdi ise buna artık tahammül gösteremiyor. Kıskanç mı? Eh, eğer bir arkadaş edinse ve onu çok sevse onu kesinlikle aşırı kıskanırdı. O kişi kendisi dışında birine ilgi gösterdi diye günlerce söylenebilirdi. Ee, herkesin ilgisini istemiyor, zaten bunu isteyemeyecek kadar asosyal, kendisi için özel olanların gerçekten özel olmasını istemekte sadece. Gene de hırsının ve dediğim dedik yapısının ufak getirileri(!) de yok değil. Bu adam son derece küstah ve olumsuz durumlarda kavgacı. Huysuzluğunun tuttuğu zaman iyice çekilmez olduğunu da söylemiş miydim? Gene de istediği zaman son derece toleranslı ve sevimli olabiliyor. Tabi bunu istediği anlar yok denecek kadar az.

Peki nasıl görünüyor?

Siyah, küt kesim omuzlarında biten uzunlukta saçlarını tamamlayan kakülleri, gökyüzünden kopup fırlamış parçalar gibi masmavi gözleri vardır. Gülümsemesi karamsar yapısına inat umut dolu ve sevimlidir. Çekik gözleri oldukça hoş bakar, insanın içini ısıtır. Ona bakan biri, ondaki gerçek yalnızlığı, ruhunda esen buzlu rüzgarı göremez. Ancak konuşmalarından anlayabilir. Uzun boyu vardır ırkının izin verdiğince. Kazı çalışmalarına bizzat katıldığından yapılı bir vücuda sahiptir. Oldukça da esnektir, rahatlıkla her yere girip çıkabilir dağ keçisi gibi bu özelliği sayesinde. Ailesinden kalan küpe ve kolyeyi takar, bunların kendisini koruduğunu düşünür. Sonuçta her ne kadar batıl inançların kökenini araştırıyor olsa da batıl inanca sahip olmayı eğlenceli bulmaktadır. Ekmeğini yediği, ilgi duyduğu bu dürtüye büyük bir saygı duyar. Bu yüzden efsaneleri anlatan resimlerden kemerler, takılar takar. Bir çok kişi bu özelliğini tuhaf bulmakta ama sonradan tek tuhaflığının bu olmadığını görmektedir. Rahat ve doğaya uygun giyinmeyi tercih eder. Saçlarını ik el kanda olsa düzgün tutar. Genellikle kazı görevine uygun giyinir. Fazla sosyal aktivitesi olmadığından sadeliği tercih eder.

Örnek rp:

Spoiler:

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Lejant

Etin kemiğe aşkı, kalbin göğüs kafesine güveni, derinin sevgi dolu sarılışı, gözlerin kirlenmekten çekinmesindeki ürkeklik, ciğerlerin dışarıdan gelen havayı çekmesindeki cesaret, ilişkimizi tanımlayan bir kaç şey... Ona olan duygularım bir uçuruma doğru yürümeye benziyor, hatta koşmaya. Ne olduğunu göremiyorum, ne olacak bilmiyorum, siste yürüyen körüm. Bile bile, karanlıkta başıma gelecekleri düşüne düşüne ama her birini tek tek göze alarak yürüyorum ona giden yolda. Ayağım tökezliyor arada, arada o uzaklaşıyor ama ben inatla uçurumuma gidiyorum. Uçurum Shou ve ben ona deli gibi aşığım. Aslında tanışmamız tuhaf oldu, bir Stockholm sendromuydu temelimiz. Beni öldürmeye çalıştı, yaraladı, incitti. Hem de bunu isteyerek yaptı. Beklenen ondan nefret etmemdi, korkmamdı, ama aksine ben onu tutku ile sevmeye başladım. Onun elinden olan her acı bana zevk, normalde mazohist olmasam da...

Yaratık Mesaj Sayısı : 80 Yaş : 30

oo güzel bir tanitim... *-*
hmm............
(bu karakteri seni yaattin yah hangi animeden bu Q_Q
parnerde süpermiş Vıyyy

(ukemi bu seme mi XD yaoide ne olcaği iç belli olmazda)

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Teşekkürler. Mecburen uke olacak xD(mecburiyet nerde dersen, rpde işleyeceğiz onu da s.s) Karakteri ben oluşturdum azıcık Robert Langdon'dan esinlendim ama rplerimde ondan bağımsız, Japon efsanelerini işleyeceğim. XxxHolic gazı ile japon mitolojisine merak saldım da xD Karakter görüntüsü de ''Yürüyen Şato'' filminden. Howl adlı büyücünün siyah saçlı halleri.

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 5:42 pm

Benide ekle lejanta hacı Very Happy

ikonlar benim lejantta

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Yaa ama nereye ekleyim bilmiyorum senin karakteri xD Ama demiş olayım senin karakterle yüzde doksan kavga eder bu. Dediğim dedik biri olmanın getirisi olarak küstah ve huysuz biraz da Ay ekleyim bu özelliklerini de xD

Yaratık Mesaj Sayısı : 80 Yaş : 30

mrrr kiskandim yahhh envyyyy aldationmu beni Sad

..........................

Spoiler:

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 5:48 pm

amma delisin kouji lan ama evi terkedicem o zamana kadar bekle Very Happy

Yaratık Mesaj Sayısı : 80 Yaş : 30

mrrrrrrrrrrrrrr..

Spoiler:

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 5:54 pm

olum manyakmısın satiimde sonra ebemi belle dimi -_-

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Nan partnerim olacak arkadaş görmesin sonra başıma kalır o_O Benle yaşanmaz o maceralar başım bağlı xP

Yaratık Mesaj Sayısı : 80 Yaş : 30

Envy Luxuria demiş ki:: olum manyakmısın satiimde sonra ebemi belle dimi -_-

bişi yapmam ki.. nese o zaman biri beni kaçirsin bende sen sattin gibi düşüniyim XD
ama bandage iyi fikir Vıyyy

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 5:58 pm

Koujininde bağlı ama aşırı sapık olduğundan fantezi üretio beyefendi -_-

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Amanın Ben mi kaçıracağım yane o_O Tiki bir arkadaşın dediği gibi ''Ay noluyoooo!''

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 6:03 pm

Sonra bn seni kurtramak için geliim yaralaniim baya sen bana bak suçluluk duy sonra yatak matak işte ; Very Happy

Yaratık Mesaj Sayısı : 80 Yaş : 30

Envy Luxuria demiş ki:: Sonra bn seni kurtramak için geliim yaralaniim baya sen bana bak suçluluk duy sonra yatak matak işte ;

yatak wuuww Vıyyy

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 6:05 pm

bi tek yatak kısmını okuo çocuk ya -_- bendende sapıksın -_- ırzıma geççen dimi çakal Very Happy

Ice-chan eklememişin lan beni Very Happy

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Aha karakterimin adı Izanagi, tabi soyadla seslenmek istiyorsan sen bilirsin xP Ekleyeceğim de aramız limoni olsun rpde değil mi xD Gerçi bunlar nasıl tanışıyorlar ki, anladığım kadarı ile senin karakter de asosyal azıcık. Yoksa yanlış mı okudum xD

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 6:09 pm

evet asosyal *-* dergicide çarpışmış olalım.Öyle olunca benim karkater utançtan konuşamaz saçlarıyla oynar falan Very Happy

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Benimki de ''Önüne baksana!'' diye tersler ahah

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 6:12 pm

Öyle yaparsa benimkide bağırır Very Happy

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

''Manyağa bak.'' deyip çekip gider kanımca benimki de zuhaha.

Konu: Geri: Aisu Izanagi C.tesi Şub. 13, 2010 6:16 pm

öyle gibi olur xD

Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 38

Ay ben sizin dükkandaki rpnin devamını merak ediyorum xD Bitti mi orada o?

Yaratık Mesaj Sayısı : 80 Yaş : 30

evet eve döndük şimdi yine işi pişirmeye çalişiyoz Vıyyy