Souji Tetsu

Bu gece yanlız takılıyorum, belki eve gece yanlız gitmem diye düşünerek önüme gelen barlardan birine rastgele girdim. Bara sert bir içki söyledim önce, eşliğinde de bir sigara.. Müzik düşündüğümden daha volumlü çıkıyor, çekip gitsem mi diye düşünüyorum, gözlerim çıkışa yönelirken bir çift çarpıyor gözüme. Yanındaki hıyar çocuğu oldukça rahatsız ediyor gibi. Çocuk bir içim su, sarı saçları, çağla yeşili gözleri ile hemen dikkat şekiyor, japon olmasa gerek. Bu hıyarı nasıl buldu merak ediyorum, yada hıyar onu nasıl kafesledi. Çocuk yanından kalmaya çalışınca kolundan tutup tekrar oturtmaya çalışıyor.. Çocuk sendeleyip yere düşüyor, bu kadarı fazla, etrafına bakıyor ama nafile.. Beni görüyor barda, umutsuzca bakışlarını benimkilere kilitliyor. Kendi işime bakmalıyım ama kahretsin şu merhameti.

Kadehimden son yudumu kafama dikip kalkıyorum ayağa. Çocuğun yanına yaklaşıp tutuyorum kolundan, hadi diyorum gidiyoruz. Hıyar beni durdurmaya çalışınca dönüp bir tane ortalıyorum suratına. Fışkıran kandan burnu kırıldığı anlaşılıyor. Fark etmemişim arka masadan iki kişi daha kalkıyor, hıyarın fedaileri olmalı, kime çattıklarını bilmiyorlar. Bir tanesi daha kalkar kalmaz tekmeyi basıyorum kasıklarına. Acıyla eğilirken başını ellerimin arasına alıp suratına dizimi geçiriyorum, kafasını bırakırken arkasına düşüyor. Ben onunla uğraşırken diğeri arkadan boğazıma yapışıyor, dizimin arkasına vurup yere dizçöktürtmeye çalınca hayatının hatasını yapıyor. Cebimden kelebek çakımı çıkarıp saplıyorum baldırına, üstüne çıkıp kaç yumruk indirdim hatırlamıyorum. Çocuğun elini sırtımda hissedince bakıyorum ki yüzü kan içinde kalmış adamın. Üstünden kalkıyorum ama hırsımı alamayıp bir tekme sallaıyorum midesine.. Ellerim kan olmuş, yinede hemen burdan çıkmak istiyorum, elimi uzatıyorum çocuğa, bakışlarım son derece keskin, geliyormusun kalıyormusun diye soruyorum sahiplenici bir ses tonuyla. Elini uzatınca, bu gece eve yanlız gitmeyeceğimi anlıyorum..